10 Mayıs 2014 Cumartesi

Evrimin Kayıp Halkası Bulundu

Okan Sezer


Ama Daha Sonra Halka Olmadığı Anlaşıldı:

Dün sabaha karşı 03:00 sularında tarlasındaki rutin yürüyüşlerinden birini gerçekleştiren çiftçi H.B. ilginç bir manzara ile karşılaştı. Gördüğü manzara sonrası paniğe kapılan H.B. il afet yönetimini arayarak durumu izah etti. Olay yerine intikal eden birimlerin hummalı çalışmaları yeterli olmayınca Karayolları’ndan yardım istendi. Sabahın ilk ışıklarına kadar süren ve zaman zaman Tmo ekiplerinin de destek verdiği çalışmalarda bu şeyin aslında bilim dünyasında evrimin kayıp halkası olarak da bilinen evrimin kayıp prizması olduğu ortaya çıktı.

''Uzmanlar''  bunun halka değil de prizma olduğu noktasında ısrarlı.
Keşfin incelenmesine liderlik eden il ambar sevk memurlarından Ferdi Niçe, ‘’Yıllardır yanlış bildiğimiz, bize yanlış öğretilen bir şeyi yıktık. Bu açıdan mutluyuz. Evrimin kayıp halkası diye bir şeyin olamayacağını ben aslında başından beri biliyordum. Zira evrim bir zincirden değil birbiri ardına sıralanmış ve ayağa kaldırılmış dikdörtgen prizmalardan oluşur. Her dik prizma işlevi bitince yıkılır ve bir sonrakine pası atar yıkmak şekliyle. Yani ne bileyim işte, insan evrimi birbiri ile kenetli bir bağdan ziyade birbirini ittirip yok eden etkiden ibaret. Halkımız buna domino etkisi ismini de verebilir sakıncası yok.’’ dedi.

Paniğe kapılan Şefaatli halkını sakinleştirmek ise müftülüğe düştü, bunda korkulacak bir durumun olmadığını minarelerden anons geçen müftülük halkı sükunete çağırdı.

Alışılmışın dışında gerçekleşen keşif sonrası ismini vermek istemeyen TÜBİTAK üyesi ise ‘’Yani ben bunu yıllardır iddia ediyordum zaten. Evrimin kayıp halkası diye bir şey olamaz. Olsa olsa evrimin kayıp koniği, efendime söyleyeyim, silindiri olabilir.’’ şeklinde yorumda bulundu.

Benzer haberler:

TÜBİTAK’ın Yeni Projesi: Saça Sürtünen Uçlu Kalemin Yarattığı Kütle Çekimi

            *                                           *                                          *                                           *

Bilgi çağını özensiz kullandığımız ve bunun neticesinde birbirleriyle uyumlu-uyumsuz, ilgili-ilgisiz bilgilerden harmanladığımız çağı çöplüğe çevirdiğimiz gözle görülür bir gerçek. Hemen hemen her gün dünyanın sonuna yaklaşıyor, yine bir başka gezegende yaşam belirtisi buluyor ve artık yeter diye isyan edebileceğimiz evrimin kayıp halkasını (halkalarını) keşfediyoruz. Sayısını unuttum ama her sene ulusal basınımızın bize sunduğu şekille 5 ila 10 arasında kayıp halkaya ulaşıyoruz. Bunlar neyin nesidir, hangi kıtalar arasındaki fosil boşluklarını doldurur yahut Out of Africa’yı mı destekler yoksa Afrika dışı insan evrime mi kanıt oluşturur sorulmaz. Evet belki bulunan bir şey var ama o şey nedir biz hiç bilmeyiz. Öğrenmek de istemeyiz zaten.

Siz sevgili Arkeoloji okurlarını güvenli internet kullanımı noktasında uyarıyor, içeriği özgünlükten yoksun ve bilimsel bir kaygı güdülmeksizin sırf sayfa tıklatma üzerine kurgulanmış kuru ve vasıfsız sitelerden (sözümona arkeoloji siteleri bunlar) uzak durmayı öneriyorum. Güvenilir arkeoloji siteleri oluşturma ve ham arkeoloji bilgisini topluma sunma noktasında ülke üzerli hiç de küçümsemememiz gereken bir tecrübeye sahibiz çünkü.

Not: Bu arada ulusal basında çıkacak olan bir sonraki ‘’evrimin kayıp halkası bulundu’’ haberini de yine sizlere, yani bu metni okuma inceliği gösteren sizlere hediye ediyorum. Kayıp halka bulanın tuttuğu altın olsun efem.

*Bu yazı 9 Aralık 2011 tarihinde Arkeoloji Gazetesi adlı blogta yayınlandı. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder